Altın Post İle Mitoloji

Hazırmıyız?

Gizemli Giresun Adasına gitmek için liman’da Altın Post bekler bizi…mitolojik tura başlıyoruz …Çok heyecanlıydım…

Giresun’u karşımıza aldık; Giresun Kalesini, Gedikkaya’yı martı çığlıkları, kimi zaman yunus balıkların eşliğinde, mavi ile yeşilin dansını seyir ederek başladık yolculuğumuza.

Güvertede çayımı yudumlarken dakikalar geçtikçe adaya yaklaştıkça merakım kat kat artıyordu. Doğu Karadenizin tek adası, küresel koruma altında olan göçmen kuşlar, amazonların efsanesi, altın postun efsanesi ve Hamza taşı…….daha neler neler.. İşte neredeyse geldik.. Herkül yıllar önce Yunanistan’dan altın postu aramak için gelmiş Giresun Adasına !!! Ve bende bugün Altın Postla adaya gidiyorum. merakım giderek artıyordu. …Altın Post ağır ağır yanaştı adaya, kitaplardan okuduğum efsanelerle dolu mitolojik adaya nihayet gelmiştim..  kayaların üzerinden sekerek adaya çıktık, defne ağaçlarının kokusu sarmıştı her yanı…. martılar uçuşuyordu etrafımızda  … adadan Giresun’u gözetlemek ayrı bir gizemdi…

Adayı taç gibi saran defne ağaçlarının arasında dolaşırken kale surları, mezarlar, manastır harabeleri gibi tarihi dokular; gizemi çözülmeyi bekler gibiydi… Rehberimizin bize anlattıklarından; çok eskiden din adamlarının yaşadığı yer olarak geçtiğimiz yıllarda kayıtlara geçmiş. Doğu Karadeniz’in  üzerinde insan yaşadığı tek ada Giresun Adası …

çok etkilenmiştim……

Martılar sürekli etrafımızda uçuşuyor… insanlara o kadar alışmışlarki çok yakın uçuyorlar ve de hiç kaçmıyorlardı,  Meğer! yumurtalarını koruyorlarmış, kabuğundan yeni çıkmış martı yavrusu doluydu her yer çok şirinlerdi…

Hamza taşı öyle endamlı duruyor ki yıllardır o Karadeniz’in dev dalgalarına nasılda kapılmamış diye düşünmemek elde değil…. Güç simgesi Hamza Taşı; çocuğu olmayan eşler; adanın etrafına dolaştıktan sonra Hamza Taşından güç topladıklarında çocukları oluyormuş. İnanılır gibi değil…….

İlk defa vahşi bir doğada dolaştım Amazonların, Altın Post’un efsanelerini dinledim bir sürü yeni bilgiler öğrendim herkese tavsiye edeceğim. Efsaneyle efsaneye yolculuğu yaşamalı herkes…

Etrafımızda ‘’hoşgeldiniz ‘’dercesine uçuşan martılar şimdide ‘’güle güle ‘’ der gibi uçuşuyorlardı bu sefer etrafımızda..Artık adadan ayrılma vakti geldi. Altın post’ta yerlerimizi aldık . Çok etkilendiğim ender gezilerden biriydi, acıkmıştım teknedeki balık ekmeğin tadı hala damağımda ….

Geziye başlamadan önce yanıma aldığım simitleri martılara atmakta çok eğlenceliydi. Bu sayede dönüşte limana kadar martıların eşliğinde  geldik. Etkileyici bir günün ardından yarınki planlarımı yapmaya koyuldum bile, Giresun; doğası bozulmamış, organik yeşillikleri , yaylaları, taptaze balığı, kültürel zenginlikleri ile bambaşka…

Keşif edilmemiş doğası, saklı kalmış cennet köşeleri ile Giresun; gerçekten de yazıldığı gibi Karadeniz’in İncisi!!!

 

 

Emel  YAVUZ…

Leave a Comment